Revolution in Time etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Revolution in Time etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Saatin elleri


Saatlerin elleri huzurlu kedi ayakları gibidir. Patiler sakince hiç canınızı yakmadan hayatınıza merakla bakar.  Akrep ile yelkovan, varsa saniye ibresi size veya çevrenize bakar durur, kimi ağır ağır güngörmüş bir şekilde kimi aceleyle kimi de orta karar bir hızla dünyanızı izler.

İnsan saati icat ederek bir devrim yapmıştır, fakat saatin icadı insanın daha iyi olmasına neden olmayıp, belki de iyiliğin haddinden fazlasının kötülük olduğu düsturundan hareketle bu devrimin beklenenin aksine insana çok zarar verdiğini de söyleyebiliriz. Oysa kendi başına saat büyük hesapların peşinde değildir, üreten zihni temsil eder, hayatımızın içinde adeta canlı bir varlık gibi yer edinir.

Saatiniz meraklıdır ama sizin istediğiniz kadar merak eder. İsterseniz onu bir kenara bırakır ve uzaklaştırırsınız yanınızdan. İsterseniz daha çok saatin yanınızda durmasına izin verirsiniz.

Saatler aldırmaz gibi görünür, oysa onlar hayatınızın bir parçasıdır.

Sizler uyurken veya yürürken, saatlerin elleri hayatımızı bir dolmakalem gibi yazar, onlar ömrümüz boyunca görünmeyen daireler çizip dururlar.

Saatin ayakları işte bu dairelerdir, bize sarılmak, bizi avutmak isteyen akrebin, yelkovanın, saniye ibreleri dönerken unut demek isterler, unutmak iyidir, saate her zaman bakman gerekmez, soyut sayıların bir anlamı yoktur zaten.

Saatler şu kısa dünyada avunmak içindir, zamanı öğrenmek için değil.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...